11 Nisan 2021

Umduğum gibi

Umduğum gibi olmadı. Mezar taşıma yazılabilecek netlikte, son iki yılımı açıklayan bir cümle. Marstan gelen fotoğraflara baktığımda da aynı duyguyu hissediyorum. Bir çakallık yapıp umduğum gibi olmamasını umuyorum, yine aklım karışıyor.

Buraya bir şeyler yazmaya başlamadan önce başka bir yere bir şeyler yazmayı düşünmüştüm. Sonuçta istediğim yere istediğim şeyleri yazmıyor oluşum, bir yerde bir şeyler yazıyor olduğum gerçeğini değiştirmez. Bu oluşlar hakkında daha fazla yazılabilirdim ancak ontolojik bazı polemiklere girmek istemiyorum. 


Umarım 4000 yıl sonra konu bulmakta zorluk çeken genç bir sosyal bilimci yukarıdaki fotoğrafla ilgili bir araştırma yapmaya çalışır da 'ne yazmış ya bu değişik dur diğer yazdıklarına da bakayım' deyip, sonra o dönemin blog benzeri şeysi neyse oraya girip bir şeyler karalar umarım. Bakın sayın araştırmacı bu bir beddua değil. Baya bir temenni. Yani bunda ne kötülük var. Bu kadar acele etmeyin, yavaş yavaş yazarsınız. 

Beni yakından tanıyan arkadaşlarım tıpkı yukarıdaki gibi (ikinci kez yukarıdan bahsettiğimin farkındayım, kısa da olsa bir tarih bilinci yaratmaya çalışıyorum) konudan konuya geçtiğimi söyler. Halbuki şeyler arasında ilişki kurmak, cümleyi kuran kadar cümleyi anlamaya çalışanın da sorumluluğundadır. Değilse Ulysses asla Türkçeye çevrilmezdi. 

İnternet Mahir'in "Kiss me"sinin buralara kadar geleceğini kimse tahmin edemezdi değil mi. Neyse, Zizek'in -Z'lerin üstünde şapka var- de dediği gibi: "Tünelin ucunda görünen ışık, üzerine gelen trenin farı olabilir!"

04 Nisan 2021

Direksiyon sınavı

Son yıllarda girdiğim hiçbir sınavda, buna KPSS gibi hayatımı tamamen değiştiren sınavlar da dahil, hiç bu kadar heyecanlanmamıştım. Sınav komisyonunun kasıtlı olarak sınav boyunca stres pompalaması, sürekli laf sokmaları, kendi içlerinde yaşadıkları kararsızlıklar yüzünden bana hata yaptırmaları (biri diyor ki önümüzdeki park yerine gir, öbürü diyor yok yok ileridekine gir, ileridekilerden hangisine gireyim diyorum, şuna gir diyor, şu hangisi a*, gir işte hocam diyor, gibi), falan derken sonuç olarak bir şekilde güç bela sınavı tamamladım.

Hava da çok esiyordu ha. Saat 12:00'den 16:30'a kadar tamamen rüzgar alan açık bir arazide sınav saatimi bekledim. Yediğim rüzgarın haddi hesabı yok. Kars'taki en soğuk günümdü.

Ne fırtınaydı be.

02 Nisan 2021

Migros'a giderken

 Markete gidiyordum, zeytin, süt, domates falan alacaktım. Bomboş bir kafayla yürüyordum.

Sonra taa sene başındaki hedefim aklıma geldi: Her gün, istisnasız her gün, gün sonunda mutlaka kendine bir şeyler katmış halde yatağa gireceksin. Yeni bir bilgi, yeni bir alışkanlık, yeni bir hobi, yeni bir arkadaş, yeni bir web sitesi, yeni bir şarkı, yeni bir ilgi alanı... Sığır gibi yaşamayacaksın, kendini her geçen gün bir adım ileri atacaksın.

Epeydir işle ilgili yoğunluktan ötürü bu hedeften uzaklaşmıştım. Tekrar gaza geldim. Buraya da yazayım da bir bağlayıcılığı olsun.

Tabelamı asıp gidiyorum. Haklı:





Son İstanbul Gezisi

Birlik ve beraberliğe en ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde ne güzel şeyler yaşıdık yahu istanbulda. Geçen hafta hep güzel anılarımız arasında k...